
Ben Helin,
2013 yılından beri insan bedeni üzerine çalışıyor ve düşünüyorum.
Bu serüven, İstanbul Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler okurken, içimde giderek büyüyen başka bir çağrıya kulak vermemle başladı. Cesur bir karar alarak üniversiteyi bıraktım ve özel bir tiyatro okuluna gittim. Orada, bedenle olan ilişkimi kökten değiştiren bir keşif sürecine girdim. Alanında uzman dans ve hareket farkındalığı hocalarıyla çalışarak, ilk kez insan bedeninin muhteşemliği ve bilinmezliğiyle karşılaştım.
Ancak tiyatroda bedenin potansiyelini keşfetmek, benim için daha derin bir yolculuğun başlangıcıydı. Bir yıl sonra, bu kez insan bedeni üzerine daha bütüncül bir yaklaşımla çalışmaya başladım. Psikosomatik yöntemler ve yoga üzerine yoğunlaştım. Feldenkrais ve Alexander Tekniği gibi metodları öğrendim, sayısız kaynak kitap ve makale okudum, çeşitli atölyelere katıldım.
2018 yılına geldiğimde, yıllardır edindiğim bilgiye bambaşka bir yerden bakmaya başladım. Yaşadığım deneyimler, bedenle çalışmanın yalnızca tekniklerden ibaret olmadığını, aynı zamanda insanın varoluşuna dair derin bir keşif süreci olduğunu gösterdi. O günden sonra, yöntemlerim sadece teorik bilgiye değil, bireyin kendi bedeniyle kurduğu ilişkiye de odaklanmaya başladı.
Bu süreçte, bedenin ve sinir sisteminin işleyişini daha iyi anlamak için felsefe, sosyoloji, evrim biyolojisi ve travma üzerine çalıştım. Aldığım eğitimler Somatik Deneyimleme ve Polyvagal Teori ve kendi araştırmalarım doğrultusunda, bedenin duyusal farkındalığını ve hareketin iyileştirici gücünü merkeze alan bir yaklaşım geliştirdim.
Birebir seanslarla birine müdahale etmek yerine, insanların kendi bedenleriyle çalışabileceği, bağımsız bir dönüşüm süreci yaratmalarını daha anlamlı buluyorum. Çünkü gerçek değişimin dışarıdan değil, insanın kendi bedeninde ve farkındalığında başladığını biliyorum. Bu nedenle, bireylerin kendi kendine çalışmasını destekleyen bir metod geliştirdim.
Çalışmalarım, yıllarca süren araştırma, deneyim ve uygulamalara dayanıyor. Uygulamalar tamamen bedensel, güvenli, yatıştırıcı ve yumuşak bir yaklaşımla ilerliyor. İnsanların kendilerine karşı vicdanlı, nazik ve saygılı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmelerine katkı sunmayı diliyorum.